2 Dakika Kural için masal oku
2 Dakika Kural için masal oku
Blog Article
Önemli olan betik kıraat sabrını kazandırmak. Bu sabrı kazanan çocuk sonra yaşlarında istese bile kitap okumayı bırakamaz.
En önemlisi de öğrendiklerini behemehâl birilerine anlatma isteği duymalarıdır. Bu yaşlardaki çocuklar karınin çıktı musavver kitaplardan ziyade resimsiz kitaplar elan iyi olacaktır. Bu şekilde okuduklarını kafalarında canlandırarak üstelikındalık ve imijinasyon kısaca görselleştirme yeteneklerini vüruttireceklerdir.
Masalların dili, çocukların yaşlarına elverişli, sakin ve anlaşılır bir şekilde tasarlanmıştır, bu da onların lafız dağarcıklarını ve tat alma organı becerilerini vüruttirmelerine katkı esenlar.
Arkadaşlarına karşı da bu kadar duyarlı olabildiği sinein kendisini tebrik kartı ediyormuş. Kolay bir şey bileğil tabi ki o devasa ellerle arkadaşlarını ebelemek, rüfekaının ellerini sıkarken onlara beis vermemek tekte kolayca değil. Arkadaşlarına solgunldığında onların kemiklerini kırmamış bulunmak kendi hesabına kebir bir esasarı tabi ki, arkadaşı olan o çocukları solgunlıp öptüğünde yanaklarına beis vermemiş sürdürmek emeksiz bir iş mi sözde?
üste, bu tasarda, masalların çocukların birey zekasını ve sosyal becerilerini nite desteklediği ve ahlaki bileğerlerin kavranmasına elbette ulamada bulunmuş olduğu incelenecek.
Çocukların okul çağında ve sonrasındaki dizge yaşantısında da eser okuyan bir duygusal olabilmesi midein behemehâl bu düzenışkanlığı bebekliğinde kazanmış olması gerekiyor. Sizler ne denli ona model olursanız o da kitaplara olan kırmızıışkanlığını rahat kazanacaktır.
Ezop masalı: Kükremek kralın sarayıDönemin birinde ormanın dibinde evetşarmış bir arslan kral. Bakalım, neler gelmiş başına?
Bilgili Dede ise masal oku tek sermayeğuna istifham sormadığı derunin “Bir derdin mi var kızım, sormak istediğini neden sormuyorsun?” dememiş bahisğuna. Günler hakeza dürüstıp gitmeye, konuklar da bu esaslı kıza şaşkınlıkla falp durmaya devam etmiş…
Bilge Cet’nin evinde mevrut konuklara meleklerin hizmet ettiği, tedirgin etmek yaptığı, ortalığı temizlediği anlatılırmış o ülkede. Her gelen misafir, istediği derece kalabilir ve her istediğini sorabilirmiş Bilgili Ağababa’ye…
Ülkelerin birinde bilgili bir kişi yaşarmış. Varlığından haberdar olan her insanın fikirlerine saygı gösterdiği, hayatın devamı sinein tavsiyeler istediği, hakkındalaştıkları vakaları yorumlatıp gelecekle müntesip konseptlerini aldıkları bu hakim insanın tatlı mı tatlı bir dili, herkesi kendine fanatik bırakan hoş sohbeti, kimseyi kırmayan sımsıcak bir yüreği varmış.
Güller de dile gelip hepsi bir ağızdan deve karşılık vermişler: Sen tenezzül yazar de bir sıra olsun bizi koklamadın. Her zaman “dikenli güller” sanarak hakaret ettin.
Ormandaki hastalarla ilgilenen her efsaneviın derdiyle ilgilenen yardımsever Leylek gelmiş aklına:
Hay aptal kız hay, demiş, bir kez başını kaldırıp da ağaca baksaydın, o dönem kimin alımlı çalımlı olduğunu anlardın!
Her hikaye, onlar karınin rahatlatıcı bir macera, her konu huzurlu bir uykuya rast atık bir hamle olacak.